Bilindiği üzere yaşlanma olayı otuzlu yaşlardan sonra hızla başlamaktadır ve ilerlemektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli yüzün aslında yaşlanan yüzün bir vitrini olması ve insanları en başta etkileyen yer olmasıdır. Yüzümüz ince kırışıklıklar, kaba kırışıklıklar, derin oluklar ve sarkmalar nedeniyle belli bir deformasyona uğramaktadır. Bu deformasyonların giderilebilmesi için birtakım yöntemler mevcuttur. Bu yöntemler arasında en basit şekliyle kullandığımız enjeksiyon yöntem mevcuttur Botoks uygulamasıyla yüzümüzdeki bir takım minik kaslarının hareketlerinin azaltılması ve yok edilmesiyle ince ve kaba kırışıklıkların düzeltilmesi mümkündür. Burada dikkat edilmesi gereken konu bu malzemeyi, bu molekülü aşırı miktarda kullanıp yüzü maske haline çevirmemektir. Buradaki hedefimiz mimiksiz bir yüz yaratmak değildir. Buradaki hedef daha az çizgi yaratmaktır. Bu nedenle burada uygulanacak olan botoksun dozu çok önemlidir. Buna kombine olarak birtakım dolgu malzemeleri kullanıyoruz. Bu dolgu malzemeleri de yine botoksun etki ettiği bölgelerde derin birtakım kırışıklıkların altını doldurarak derinin daha düzgün bir hale gelmesini sağlamaktadır. O yüzden genellikle botoksi, dolguyu beraber uygulamaktayız. Bazı hastalar gelip botoks yaptırmak istediklerini söylüyorlar. Ben genel bir yüz incelemesi yaptığım zaman bu botoksun aslında onlara herhangi bir gençleştirme sağlamayacağını söylüyorum. Çünkü burada hedefimiz botoks yapmak ve yaptırmak gibi bir şey değildir. Burada yönelik bir iş yapmak önemlidir. O zaman sadece botoksun yeterli olacağı hastalar da vardır. Ama ek bir takım işlemler yapmamız gereken hastalarda vardır. Bu ek işlemler arasında da en sık uyguladığımız yöntem dolgu uygulamasıdır.